Mehmet Bayer, 11 Aralık (Hibya) – Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’ndeki bir proje kapsamında, İzmit Körfezi’nin dip çamurundan yapı malzemesi oluşturuldu.
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Salih Taner Yıldırım, HİBYA muhabirine yaptığı açıklamada, projede, Kocaeli Körfez dip çamurunun yapı malzemesi olarak kullanılabilirliği ve bu malzemelerin üretime geçirilmesinin çevreye yapabileceği katkının araştırıldığını söyledi.
İzmit Körfezi’nin uç kısmından 15 metre derinliğe kadar müsilaja da neden olduğu düşünülen çamurun çıkarılması çalışmalarının yaklaşık 1 yıldır devam ettiğini, saha çalışmasında çıkan çamurun genellikle aynı tipte olduğu ve süreklilik arz ettiğinin görüldüğünü aktaran Prof. Dr. Yıldırım, ”Çamur, atık depolama alanına alındıktan sonra açık havada suyunun bir kısmını kaybetmesi beklenmektedir. Alanda milyonlarca ton atık kil malzeme mevcuttur ve 3 milyon tonun üzerinde olduğu düşünülen malzemeler için yeni depolama sahaları oluşturulmaktadır.” dedi.
Prof. Dr. Yıldırım, İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş. (İZAYDAŞ) tarafından hazırlanan ağır metal analiz tablosunun, ağır metallerin tehlikeli seviyeleri çok altında yer aldığı ve çamurun çıkarıldığı alandaki malzemenin kullanılabilir olduğunu gösterdiğini belirterek, ”Laboratuvar çalışmalarında, İzmit Körfezi’nden çıkan çamurun yaklaşık yüzde 40 oranında tuzlu su içerdiği ve kuru malzemenin büyük oranda kil olduğu anlaşılmıştır. Çalışmalarda, tuğla, beton ve briket gibi yapı malzeme tiplerinin üretilmesinin mümkün olacağı sonucuna varılmıştır.” bilgisini paylaştı.
Üretilen malzemeler
Prof. Dr. Salih Taner Yıldırım, Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yapı Malzemeleri Laboratuvarı’nda ürettikleri yapı malzemelerine ilişkin bazı bilgileri paylaştı.
Çalışmalar sonucunda tuğla malzemesinin üretildiğini, ürünün doğru prosesler (süreçler) sonucu üretilmesinin mümkün olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yıldırım, ”Yapılan farklı birim ağırlıklara sahip tuğlalardan, 10-20 MPa (megapaskal) aralığında basınç dayanımları elde edilebilmektedir. Hatta yalıtımlı tuğlaların da üretilebileceği görülmüştür.” dedi.
Prof. Dr. Yıldırım, diğer bir malzemenin katkı olarak betonda kullanılabilmesinin mümkün olduğunu ifade ederek, ”Testlerde dayanım kaybı olmadan beton içinde geri dönüştürülmüş ve 7 günlük basınç mukavemetleri 55 MPa’yı (megapaskal basınç) bulan malzemeler üretilmiştir.” bilgisini verdi.
Laboratuvar bulgularına göre, çimentolu briket üretmenin hatta yalıtımlı olarak oluşturmanın mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yıldırım, briket numunelerinde 10 MPa (megapaskal basınç) gibi yüksek mukavemetler elde edildiğini söyledi.
Çevresel bir atığın böylesine dönüştürülmesi önemli
Prof. Dr. Salih Taner Yıldırım, üretilen malzemelerin yüksek kullanım potansiyeli bulunan ve en sık kullanılan yapı malzemeleri olduğunu bildirdi.
Çevresel bir atığın böylesine dönüştürülme imkanlarına sahip olmasının, hem atık kullanarak çevrenin korunması, hem de hammadde kaynaklarının korunması açısından büyük önem taşıdığına işaret eden Prof. Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
”Yeni atık sahalarının açılması da çevreye zarar vermekte ve verimli alanları tüketmektedir. O yüzden ürünlerin, üretim girişimlerine hızlı bir şekilde başlamak çok önemlidir. Önerilecek hızlı yöntemlerle malzemeler hızla hayata geçirilebilir, daha sonra büyük tesislere dönüştürülebilir. Çalışmaya tuğla, kiremit ve beton gibi malzemelerden başlanmalıdır. Özellikle tuğla ve beton sektörünün hammadde ihtiyacı bu atığın hızla eritilebilmesini ve yeni hammadde ihtiyaçlarının İzmit Körfezi’nin hem daha derinlemesine, hem de diğer kısımlarının da temizlenmesini gündeme getirebilir.”
