25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE GÜNÜ
Kadınlar ve LGBTİ+’lar Ankara’dan seslendi: Barışın garantisiyiz
Ankara Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında “Eşit, özgür, güvenli bir yaşam için sokaklardayız” sloganıyla Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde buluştu.
Kadınlar ve LGBTİ+’lar “Jin jiyan azadî”, “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz”, “Saraya değil kadınlara bütçe”, “Kadınlar savaş istemiyor” sloganları eşliğinde meşalelerle Sakarya Caddesi’ne yürüdü. Yürüyüşe çok sayıda kadın örgütü ve demokratik kitle örgütünün yanı sıra DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve milletvekilleri de katıldı.
Sakarya Caddesi’ndeki açıklama, Kürtçe Nebahat Çalpan, Türkçe ise Eylül Soyluoğlu tarafından okundu.
Kadına yönelik şiddetin devletin savaş politikaları, yargıdaki cezasızlık ve medyanın cinsiyetçi diliyle beslendiği vurgulandı, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından 6284 sayılı Kanun’un da etkin uygulanmadığı belirtildi.
Açıklamada, 2024’te 315 kadının öldürüldüğü, TKDF verilerine göre 2025’in ilk 9 ayında 290 kadının erkekler tarafından katledildiği, Ankara’da ise aynı dönemde en az 14 kadın cinayetinin yaşandığı hatırlatıldı.
2025’in “aile yılı” ilan edilmesiyle kadınların eve hapsedilmeye çalışıldığı ifade edilerek, bütçede kadınların güçlendirilmesine sadece 51 kuruş ayrılmasına tepki gösterildi.
Ayrıca, açıklamada “Savaş bütçesi, erkek şiddetinin devlet eliyle örgütlenmiş hâlidir” vurgusu yer aldı, “Biz kadınlar savaş için değil, eşit, özgür ve güvenli bir yaşam için bütçe istiyoruz” denildi.
Kadınlar, “Savaşları çıkaran erkek egemen zihniyetin karşısında her alanda mücadele eden kadınlar olarak barış için sesimizi en güçlü şekilde çıkarmaya devam ediyoruz. Bizler barışın garantisiyiz” sözleriyle barış vurgusu yaptı.
Artan şüpheli kadın ölümlerine ve koruma kararlarına rağmen erkekler tarafından öldürülen kadınlara dikkat çekilen açıklama şöyle sona erdi:
“Şiddet sistematik, mücadele politiktir. Erkek adalet değil, gerçek adalet için buradayız.”
Eyşem halaylarla sona erdi.

